22 Ekim 2008 Çarşamba

Ripley hali


Tom Ripley'nin bir taraftan bu kadar üstüne titrenirken diğer taraftan her seferinde başarılı bir şekilde perdeye gelebilmesi enterasan. Malum, sebepsiz kötücüllüğüyle, çekiciliğiyle ve her işten kurtulmasını sağlayan kıvrak zekasıyla pek ele avuca sığmaz bir karakter. Ne hikmetse şimdiye kadar Matt Damon'ından John Malkovich'ine onu canlandıran hiçbir oyuncu hedefini ıskalamadı, esaslı birer Tom Ripley olarak perdede arzı endam etti. Ancak en esaslıları, Alain Delon'un Ripley'si. Zaten Alain Delon - Tom Ripley eşleşmesi kağıt üstünde bile heyecanlandırıcı bir durum. Rene Clement'in Becerikli Bay Ripley uyarlaması Plein Soleil, fiiliyata dökülünce de insan hayalkırıklığına uğramıyor. Tabii Alain Delon'un Ripley'ye uyumu kadar yönetmen Rene Clement'in de bir Patricia Highsmith romanını uyarlarken polisiye örgüden ziyade haleti ruhiyeye de yüklenmesi, bu filmden karelerin zihne kazınmasının sebebi. (Yukarıdaki resimden belli olduğu üzere) Yoksa niye durduk yerde aklıma essin de sırf şu kareyi bloguma koymak için böyle bir yazı yazmak zorunda hissedeyim kendimi...

Hiç yorum yok: